



| ve âyetun | : ve bir âyet, mucize, delil |
| lehum | : onlar için |
| el ardu | : arz, yeryüzü, yer, toprak |
| el meytetu | : ölü |
| ahyeynâ-hâ | : biz onu dirilttik |
| ve ahrecnâ | : ve biz çıkarttık |
| min-hâ | : ondan |
| habben | : taneler |
| fe | : böylece |
| min-hu | : ondan |
| ye'kulûne | : yerler |

