



| fe | : böylece, artık |
| men | : kim, kimse |
| azlemu | : daha zalim |
| mimmen (min men) | : o kimseden, ondan |
| kezzebe | : yalan söyledi |
| alâ | : üzerine, ... a |
| allâhi | : Allah |
| ve kezzebe | : ve yalanladı |
| bi es sıdkı | : doğruyu, gerçeği, hakikati |
| iz | : olduğu zaman |
| câe-hu | : ona geldi |
| e leyse | : değil mi |
| fî | : içinde, de |
| cehenneme | : cehennem |
| mesven | : kalınacak yer, yer |
| li | : için |
| el kâfirîne | : kâfirler |

