



| allâhu | : Allah |
| ellezî | : ki o |
| ceale | : kıldı, yaptı, yarattı |
| lekum(u) | : sizin için, size |
| el arda | : arz, yeryüzü |
| karâren | : karar yeri, yerleşme yeri |
| ve es semâe | : ve sema, gökyüzü |
| binâen | : bina olarak (oluşturdu) |
| ve savvere-kum | : ve sizi tasvir etti, suret verdi (şekil verdi) |
| fe | : sonra |
| ahsene | : ahsen kıldı, en güzel şekli verdi |
| suvere-kum | : sizin suretleriniz |
| ve razaka-kum | : ve sizi rızıklandırdı |
| min | : den |
| et tayyibâti | : temiz, helâl |
| zâlikum(u) | : işte bu |
| allâhu | : Allah |
| rabbu-kum | : sizin Rabbiniz |
| fe | : işte |
| tebâreke | : mübarek, yüce |
| allâhu | : Allah |
| rabbu el âlemîne | : âlemlerin rabbi |

