



| ellezîne | : onlar |
| yahmilûne el arşa | : arşı taşıyorlar, tutuyorlar |
| ve men havle-hu | : ve onun etrafındaki kişi |
| yusebbihûne | : tesbih ederler |
| bi hamdi | : hamd ile |
| rabbi-him | : onların Rabbi, Rab'leri |
| ve yû'minûne | : ve îmân ederler |
| bi-hi | : ona |
| ve yestagfirûne | : ve mağfiret dilerler, günahları sevaba çevirmesini dilerler |
| li ellezîne | : onlar için |
| âmenû | : âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) |
| rabbe-nâ | : Rabbimiz |
| vesi'te | : sen kuşattın |
| kulle şey'in | : herşey |
| rahmeten | : rahmet |
| ve ilmen | : ve ilim |
| fagfir (fe ıgfir) | : ve mağfiret et |
| li ellezîne | : onlar için, onları |
| tâbû | : tövbe ettiler |
| vettebeû (ve ittebeû) | : ve tâbî oldular |
| sebîle-ke | : senin yolun (Sıratı Mustakîm, sana ulaştıran yol) |
| vekı-him | : onları koru |
| azâbe el cahîmi | : cehennemin azabı |

