



| vekı-him | : onları koru |
| es seyyiâti | : kötülükler, kaybedilen dereceler |
| ve men | : ve kim |
| tekı | : sen korudun |
| es seyyiâti | : kötülükler, günahlar, kaybedilen dereceler |
| yevme izin | : izin günü |
| fe | : öyleyse, artık, o zaman |
| kad | : olmuştu |
| rahimte-hu | : sen ona rahmet ettin |
| ve zâlike | : ve işte bu |
| huve | : o |
| el fevzu el azîmu | : fevzül azîm, büyük kurtuluş |

