yesta'cilu | : acele, çabuk isterler |
bi-hâ | : onu |
ellezîne | : onlar |
lâ yû'minûne | : mü'min olmazlar, inanmazlar |
bi-hâ | : ona |
ve ellezîne | : ve onlar |
âmenû | : âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) |
muşfikûne | : korkanlar |
min-hâ | : ondan |
ve ya'lemûne | : ve bilirler |
enne-hâ | : onun olduğunu |
el hakku | : hak, gerçek |
e lâ | : değil mi |
inne | : muhakkak ki |
ellezîne | : onlar |
yumârûne | : şüphe ederler, mücâdele ederler |
fî | : hakkında |
es sâati | : o saat |
le | : muhakkak, gerçekten |
fî | : de, içinde |
dalâlin | : dalâlet |
baîdin | : uzak |