



| ve men | : ve kim, kimse |
| yudlili | : dalâlette bırakır |
| allâhu | : Allah |
| fe | : böylece |
| mâ lehu | : onun için yoktur |
| min veliyyin | : velîden, dosttan |
| min ba'di-hi | : ondan sonra |
| ve terâ | : ve görürsün |
| ez zâlimîne | : zalimler |
| lemmâ | : olduğu zaman |
| reevu | : gördüler |
| el azâbe | : azap |
| yekûlûne | : diyorlar |
| hel | : var mı |
| ilâ mereddin | : geri dönüşe |
| min sebîlin | : bir yol |

