



| ve lemmâ câe | : ve geldiği zaman |
| îsâ | : İsa |
| bi el beyyinâti | : beyyineler ile, mucizeler, deliller ile |
| kâle | : dedi |
| kad | : olmuştu |
| ci'tu-kum | : size geldim |
| bi el hikmeti | : hikmet ile |
| ve li ubeyyine | : ve size beyan etmem, açıklamam için |
| lekum | : size, sizin için |
| ba'de | : bazı, bir kısım |
| ellezî | : onlar |
| tahtelifûne | : siz ihtilâf ediyorsunuz |
| fî-hi | : hakkında |
| fe | : öyleyse |
| ittekû allâhe | : Allah'a karşı takva sahibi olun |
| ve etîû-ni | : ve bana tâbî olun |

