



| ve tebâreke | : ve mübarek, yüce |
| ellezî | : ki o |
| lehu | : onun |
| mulku | : mülk |
| es semâvâti | : semalar, gökler |
| ve el ardı | : ve arz, yer |
| ve mâ | : ve şey(ler) |
| beyne-humâ | : ikisi arasında |
| ve inde-hu | : ve onun indinde, katında |
| ilmu es sâati | : saatin ilmi |
| ve ileyhi | : ve ona |
| turceûne | : döndürüleceksiniz |

