



| fe emmâ | : fakat |
| ellezîne | : onlar |
| âmenû | : âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) |
| ve amilû es sâlihâti | : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar |
| fe | : o zaman, ise |
| yudhılu-hum | : onları dahil eder, koyar |
| rabbu-hum | : onların Rab'leri |
| fî rahmeti-hi | : rahmetinin içine |
| zâlike | : işte bu |
| huve | : o |
| el fevzu | : kurtuluş |
| el mubînu | : apaçık |

