



| ve izâ | : ve olduğu zaman |
| kîle | : denildi |
| inne | : muhakkak ki |
| va'de allâhi | : Allah'ın vaadi |
| hakkun | : hak |
| ve es sâatu | : ve saat |
| lâ reybe | : şüphe yoktur |
| fî-ha | : onun hakkında |
| kultum | : siz dediniz |
| mâ nedrî | : biz bilmiyoruz, bilmeyiz |
| mâ es sâatu | : o saat nedir |
| in ... (illâ) | : sadece |
| nezunnu | : biz zannediyoruz, sanıyoruz |
| (in) ... illâ | : sadece |
| zannen | : bir zan |
| ve mâ nahnu | : ve biz değiliz |
| bi musteykinîne | : yakîn sahibi olanlar |

