



| inne | : muhakkak |
| ellezîne | : onlar |
| erteddû | : (eski hallerine) döndüler |
| alâ edbâri-him | : arkalarına |
| min ba'di | : sonra |
| mâ tebeyyene | : beyan olan, açıklanan, açıkça belli olan |
| lehum | : onlara |
| el hudâ | : hidayet |
| eş şeytânu | : şeytan |
| sevvele | : sürükledi, ulaştırdı |
| lehum | : onları |
| ve emlâ | : ve uzun (kötü) emellere yöneltti |
| lehum | : onları |

