



| ve lev | : ve eğer |
| neşâu | : dileriz |
| le | : elbette, mutlaka |
| ereynâ-ke-hum | : onları sana gösterdik |
| fe | : böylece, o zaman |
| le | : elbette, mutlaka |
| arefte-hum | : onları tanıdın |
| bi sîmâ-hum | : simalarıyla, simalarından |
| ve le ta'rifenne-hum | : ve onları mutlaka tanırsın |
| fî lahni el kavli | : sözlerdeki gizli mânâ, ima |
| vallâhu | : ve Allah |
| ya'lemu | : bilir |
| a'mâle-kum | : sizin amelleriniz |

