



| kâlû nurîdu | : istiyoruz, arzu ediyoruz dediler |
| en ne'kule min-hâ | : ondan yemek yemek |
| ve tetmainne | : ve tatmin olması - sükûnet bulması |
| kulûbu-nâ | : kalplerimiz |
| ve na'leme | : ve bilmemiz |
| en kad sadakte-nâ | : senin bize sadık olduğunu (doğru söylemiş olduğunu) |
| ve nekûne | : ve olalım |
| aleyhâ | : onun üzerine |
| min eş şâhidîne | : şâhidlerden |

