



| fe bease allâhu | : sonra Allâh (c.c.) gönderdi |
| gurâben | : bir karga |
| yebhasu fî el ardı | : yeri eşeleyen |
| li yuriye-hu | : ona göstermek için |
| keyfe yuvârî | : nasıl örtecek, gömecek |
| sev'ete ahî-hi | : kardeşinin cesedi |
| kâle yâ veyletâ | : yazıklar olsun bana dedi |
| e aceztu en ekûne | : ... olmaktan, aciz mi oldum |
| misle hâzâ el gurâbi | : bu karga gibi |
| fe uvâriye | : böylece örtmem, gömmem (benim gömmem) |
| sev'ete ahî | : kardeşimin cesedi |
| fe asbaha | : sonra oldu |
| min en nâdimîne | : pişman olanlardan |

