



| innemâ | : ancak, sadece, oysa, halbuki |
| yurîdu eş şeytânu | : şeytan ister |
| en yûkia | : düşürür, sokar |
| beyne-kum(u) | : sizin aranıza |
| el adâvete | : düşmanlık |
| ve el bagdâe | : ve kin |
| fî | : ...de, hakkında, konusunda (ile) |
| el hamri | : şarap |
| ve el meysiri | : ve kumar |
| ve yasudde-kum | : ve sizi alıkoyar |
| an zikri allâhi | : Allâh'ın (cc.) zikrinden |
| ve an(i) es salâti | : ve namazdan |
| fe | : artık, o halde |
| hel | : mi? |
| entum | : siz |
| muntehûne | : son verenler (nihayete erdirenler) |

