



| nahnu | : biz |
| a'lemu | : en iyi bilir |
| bi mâ yekûlûne | : ne(ler) söylediklerini |
| ve mâ ente | : ve sen değilsin |
| aleyhim | : onların üzerinde |
| bi cebbârin | : cebbar (zorlayıcı), bir zorba |
| fe | : öyleyse, artık, oysa |
| zekkir | : zikret, hatırlat, uyar |
| bi el kur'âni | : Kur'ân ile |
| men yehâfu | : korkanlara |
| vaîdi | : vaadimden tehdidimden |

