



| in ..... (illâ) | : sadece, ancak |
| hiye | : o |
| (in) ..... illâ | : sadece, ancak |
| esmâun | : isimler |
| semmeytumû-hâ | : onu siz isimlendirdiniz |
| entum | : siz |
| ve âbâu-kum | : ve sizin babalarınız, atalarınız |
| mâ enzele | : indirmedi |
| allâhu | : Allah |
| bi-hâ | : ona |
| min sultânin | : sultan, bir delil |
| in ..... (illâ) | : sadece, ancak |
| yettebiûne | : tâbî oluyorlar |
| in ..... (illâ) | : sadece, ancak |
| zanne | : zan |
| ve mâ tehve | : ve hevalarının arzu ettiği şey |
| el enfusu | : nefsler |
| ve lekad | : ve andolsun |
| câe-hum | : onlara geldi |
| min rabbi-him | : Rab'lerinden |
| el hudâ | : hidayet |

