



| le | : elbette, gerçekten |
| entum | : siz |
| eşeddu | : daha şiddetli |
| rehbeten | : korku bakımından |
| fî sudûri-him | : onların göğüslerinde, yüreklerinde |
| min allâhi | : Allah'tan |
| zâlike | : işte bu |
| bi enne-hum | : onların ..... olmaları sebebiyle |
| kavmun | : kavim |
| lâ yefkahûne | : fıkıh edemiyorlar |

