



| bedîu | : örneği olmaksızın yoktan yaratan |
| es semâvâti | : semâlar, gökler |
| ve el ard | : ve arz, yeryüzü |
| ennâ | : nasıl |
| yekûnu | : olur |
| lehu | : onun |
| veledun | : çocuk |
| ve lem tekun | : ve olmamıştır |
| lehu | : onun |
| sâhıbetun | : zevce, hanım, eş |
| ve halaka | : ve yarattı |
| kulle şey'in | : herşeyi |
| ve huve bikulli şey'in | : ve O herşeyi |
| alîmun | : en iyi bilendir |

