



| ve lâ tesubbû | : ve sövmeyin |
| ellezîne | : onlara |
| yed'ûne | : tapıyorlar, dua ediyorlar |
| min dûni allâhi | : Allah'tan başka |
| fe yesubbû allâhe | : o taktirde, aksi halde onlar Allah'a söverler |
| adven | : düşmanlıkla haddi aşıp |
| bi gayri ilm | : bir ilmi olmadan |
| kezâlike | : işte böyle |
| zeyyennâ | : süsledik |
| li kulli ummetin | : her ümmete |
| amele-hum | : onların amellerini |
| summe | : sonra |
| ilâ rabbi-him | : Rab'lerine |
| merciu-hum | : onların dönüşleri |
| fe yunebbiu-hum | : o zaman onlara haber verecek |
| bi-mâ | : o şey(ler)i |
| kânû | : oldular |
| ya'melûne | : yapıyorlar |

