



| ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar, ...olanlar |
| kezzebû | : yalanladılar |
| bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
| summun | : sağırdır |
| ve bukmun | : ve dilsizdir |
| fî ez zulumâti | : karanlıklar içinde |
| men yeşâi | : kim(i) dilerse |
| allâhu | : Allah |
| yudlil-hu | : onu dalâlette bırakır |
| ve men | : ve kim(i) |
| yeşe' | : dilerse |
| yec'al-hu | : onu kılar, yapar |
| alâ | : üzerinde |
| sırâtın mustakîmin | : Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) |

