



| ve mâ nursilu | : ve göndermeyiz |
| el murselîne | : elçiler, resûller, gönderilen kişiler |
| illâ mubeşşirîne | : müjdeleyiciler olmaktan başka |
| ve munzirîne | : ve uyaran kişiler, uyarıcılar |
| fe men âmene | : artık kim îmân etti, âmenû oldu (resulün Allah'a davetine uydu) |
| ve asleha | : ve ıslâh oldu (nefs tezkiyesi yaptı) |
| fe lâ havfun | : artık korku yoktur |
| aleyhim | : onlara |
| ve lâ hum | : ve onlar olmazlar |
| yahzenûne | : mahzun olurlar |

