

 
								
						
 
								
						
| kâle | : dedi | 
| elkû | : atın | 
| fe lemmâ | : o zaman, ... olduğu zaman | 
| elkav | : attılar | 
| seharû | : sihirlediler, büyülediler | 
| a'yune en nâsi | : insanların gözleri | 
| ve isterhebû-hum | : ve onları korkuttular | 
| ve câû | : ve geldiler (getirdiler) | 
| bi sihrin | : bir sihir (büyü) ile | 
| azîmin | : büyük | 
 
								
						

