



| ve câvez-nâ | : ve geçirdik |
| bi benî israîle el bahra | : İsrailoğullarını deniz(den) |
| fe etev | : o zaman geldiler, karşılaştılar |
| alâ kavmin | : bir kavme |
| ya'kufûne | : devamlı ibadet ediyorlar, tapıyorlar |
| alâ asnâmin | : putlara |
| lehum | : onların, onlara ait |
| kâlû | : dediler |
| yâ mûsâ ic'al | : ey Musa yap |
| lenâ | : bizim için, bize |
| ilâhen | : bir ilâh |
| kemâ lehum | : onlarda olduğu gibi |
| âlihetun | : ilâhlar |
| kâle | : dedi |
| inne-kum | : muhakkak ki siz |
| kavmun | : bir kavim |
| techelûne | : siz cahillik ediyorsunuz |

