



| inne | : muhakkak ki |
| rabbe-kum | : sizin Rabbiniz |
| allâhu ellezî | : Allah'tır ki o |
| halaka | : yarattı |
| es semâvâti | : semalar, gök katları |
| ve el ardı | : ve arz, yeryüzü |
| fî sitteti eyyâmin | : altı günde |
| summe istevâ | : sonra istiva etti |
| alâ el arşı | : arşa |
| yugşî | : örtülür |
| el leyle | : gece |
| en nehâre | : gündüz |
| yatlubu-hu | : onu talep eder, takip eder |
| hasîsen | : süratli, devamlı |
| ve eş şemse | : ve güneş |
| ve el kamere | : ve ay |
| ve en nucûme | : ve yıldızlar |
| musahharâtin | : musahhar, emre âmade, boyun eğmişlerdir |
| bi emri-hi | : onun emrine |
| e lâ | : değil mi |
| lehu el halku | : yaratmak onundur (ona mahsustur) |
| vel emru | : ve emir |
| tebârake allâhu | : Allah şanı yücedir, mukaddestir, mübarektir |
| rabbu el âlemîne | : âlemlerin Rabbi |

