



| fe tevellâ | : o zaman yüz çevirdi, döndü |
| an-hum | : onlardan |
| ve kâle | : ve dedi |
| yâ kavmi | : ey kavmim |
| lekad | : andolsun ki |
| eblagtu-kum | : size tebliğ ettim, ulaştırdım |
| risâlete | : risaleler, elçiye verilip gönderilenler |
| rabbî | : Rabbim |
| ve nesahtu | : ve nasihat ettim, öğüt verdim |
| lekum | : size |
| ve lâkin | : ve lâkin, fakat |
| lâ tuhıbbûne | : siz sevmiyorsunuz |
| en nâsıhîne | : nasihat edenler |

