



| illâ | : sadece, ancak |
| belâgan | : tebliğ |
| min allâhi | : Allah'tan |
| ve risâlâti-hî | : ve onun risaleti |
| ve men | : ve kim |
| ya'si | : karşı gelir, isyan eder |
| allâhe | : Allah |
| ve resûle-hu | : ve onun resûlü |
| fe | : artık, bundan sonra |
| inne | : muhakkak ki |
| lehu | : onun için vardır |
| nâre | : ateş |
| cehenneme | : cehennem |
| hâlidîne | : kalacak olanlar |
| fî-hâ | : orada, içinde |
| ebeden | : ebediyyen |

