



| e lem ye'ti-him | : onlara gelmedi mi |
| nebeu | : haber |
| ellezîne min kabli-him | : onlardan önceki kimselerin |
| kavmi nuhin | : Nuh kavmi |
| ve âdin | : ve Ad (kavmi) |
| ve semûde | : ve Semud (kavmi) |
| ve kavmi ibrâhîme | : ve İbrâhîm kavmi |
| ve ashâbi medyene | : ve Medyen halkı |
| ve el mu'tefikâti \n(efeke) | : ve çevrilmiş olanlar (altı üstüne çevrilen şehirler) \n: (çevirdi) |
| etet-hum | : onlara getirdi |
| rusulu-hum | : onların (kendi) resûlleri |
| bi el beyyinati | : delilleri (beyyineleri) |
| fe mâ kâne allâhu | : o zaman, öyleyse ... Allah olmadı |
| li yazlime-hum | : onlara zulmediyor |
| ve lâkin | : ve lâkin, fakat |
| kânû | : oldular |
| enfuse-hum | : onlar nefslerine, kendilerine |
| yazlimûne | : zulmediyorlar |

