



| feriha | : ferahladılar |
| el muhallefûne | : geri kalanlar |
| bi mak'adi-him | : kalıp oturmaları ile |
| hılâfe | : muhalefet ederek |
| resuli allâhi | : Allah'ın resûlü |
| ve kerihû | : ve kerih gördüler, istemediler |
| en yucâhidû | : cihad etmek |
| bi emvâli-him | : malları ile |
| ve enfusi-him | : ve nefsleri, canları |
| fî sebîli allâhi | : Allah'ın yolunda |
| ve kâlû | : ve dediler |
| lâ tenfirû | : sefere (cihada) çıkmayınız |
| fî el harri | : sıcakta, sıcak havada |
| kul | : de |
| nâru cehenneme | : cehennem ateşi |
| eşeddu | : daha şiddetli |
| harran | : sıcak |
| lev | : eğer, keşke |
| kânû | : oldular |
| yefkahûne | : idrak ederler |

