



| kul | : de |
| men | : kim |
| yerzuku-kum | : sizlere rızık verir, sizi rızıklandırır |
| min es semâi | : göklerden, semadan |
| ve el ardı | : ve yeryüzü, yer |
| emmen (em men) | : veya kim |
| yemliku | : gücü yeter, sahip olur, melik olur |
| es sem'a | : işitme (duyusu) |
| ve el ebsâre | : ve görme hassası |
| ve men | : ve kim |
| yuhricu | : çıkarır |
| el hayye | : diri, canlı |
| min el meyyiti | : ölüden, cansızdan |
| ve yuhricu | : ve çıkarır |
| meyyite | : ölü |
| min el hayyi | : diriden, canlıdan |
| ve men | : ve kim |
| yudebbiru el emre | : işleri düzenleyip, idare eder, yürütür |
| fe se yekûlûne | : o zaman diyecekler, derler |
| âllâhu | : Allah |
| fe kul | : öyleyse de |
| e fe lâ tettekûne | : hâlâ, takva sahibi olmayacak mısınız |

