



| huve | : o |
| ellezî ceale | : ki o kıldı, yaptı |
| lekum | : sizin için |
| el leyle | : gece |
| li teskunû | : sukûn bulmanız, dinlenmeniz için |
| fî-hi | : onun içinde, onda |
| ve en nehâre | : ve gündüz |
| mubsıren | : basireti (görmeyi) sağlayan |
| inne | : muhakkak |
| fî zâlike | : bunda |
| le âyâtin | : elbette âyetler vardır |
| li kavmin | : bir kavim için |
| yesmeûne | : işitirler |

