



| ve utbiû | : ve tâbî tutulurlar |
| fî | : de, da |
| hâzihi ed dunyâ | : bu dünyada |
| la'neten | : lânet |
| ve yevme el kıyâmeti | : ve kıyâmet günü |
| e lâ | : öyle değil mi, olmadı mı |
| inne | : gerçekten, muhakkak |
| âden | : Ad kavmi |
| keferû | : inkâr ettiler |
| rabbe-hum | : Rab'lerini |
| e lâ | : öyle değil mi |
| bu'den | : uzak oldu, uzak kaldı |
| li âdin | : Ad kavmi |
| kavmi | : kavim |
| hûdin | : Hud |

