



| kâlet | : dedi (kadın) |
| fe zâlikunne | : işte bu |
| ellezî lumtunne-nî | : beni kınadığınız kimse |
| fîhi | : onunla, onun hakkında |
| ve lekad | : ve andolsun ki |
| râvedtu-hu | : onu elde etmeye çalıştım, elde etmek istedim |
| an nefsi-hi | : onun nefsinden |
| fe ista'same | : o zaman imtina etti, aşırı derecede, şiddetle sakındı |
| ve lein | : ve eğer |
| lem yef'al | : yapmazsa |
| mâ | : şeyi |
| âmuru-hu | : ona emrettiğim |
| le yuscenenne | : mutlaka zindana atılacak |
| ve le yekûne | : ve mutlaka olacak, olarak |
| min es sâgırîne | : küçük düşenlerden |

