



| ve yusebbihu | : ve tesbih ederler |
| er ra'du | : gök gürültüsü |
| bi hamdi-hi | : onu hamd ile |
| ve el melâiketu | : ve melekler |
| min hîfeti-hi | : onun korkusundan |
| ve yursilu | : ve gönderir |
| es savâıka | : yıldırımlar |
| fe yusîbu | : böylece isabet ettirir |
| bi-hâ | : onu |
| men yeşâu | : dilediği kimse |
| ve hum | : ve onlar |
| yucâdilûne | : mücâdele ediyorlar |
| fîllâhi (fî allâhi) | : Allah hakkında |
| ve huve | : ve o |
| şedîdu | : şiddetli, çok kuvvetli |
| el mihâli | : mukavemet edilemeyen, dayanılmaz, karşı koyulmaz |

