



| ellezîne | : o kimseler, onlar |
| yestehıbbûne | : tercih ederler, severler |
| el hayâte ed dunyâ | : dünya hayatını |
| alâ el âhıreti | : ahirete |
| ve yasuddûne | : ve alıkoyarlar |
| an sebîli allâhi | : Allah'ın yolundan |
| ve yebgûne-hâ | : ve onu isterler |
| ivecen | : eğrilik |
| ulâike | : işte onlar |
| fî | : içinde |
| dalâlin | : dalâlet |
| baîdin | : uzak |

