



| ve in | : ve eğer |
| âkabtum | : siz ceza verdiniz, ikab ettiniz |
| fe âkıbû | : o taktirde ceza verin, cezalandırın |
| bi misli | : misli ile, nispetle |
| mâ ûkıb-tum | : sizin cezalandırıldığınız şey |
| bi-hî | : onunla |
| ve le in | : ve eğer gerçekten |
| sabertum | : siz sabrettiniz |
| le huve | : elbette o |
| hayrun | : daha hayırlıdır |
| li es sâbirîne | : sabredenler için |

