



| ve darabe allâhu | : ve Allah (misal) verdi |
| meselen | : bir misal, bir örnek |
| raculeyni | : iki kişi, iki adam |
| ehadu-humâ | : ikisinden biri |
| ebkemu | : dilsiz |
| lâ yakdiru | : gücü yetmez, muktedir değil |
| alâ şey'in | : bir şeye |
| ve huve | : ve o |
| kellun | : başkasına yük olan, geçimi başkasına ait olan |
| alâ mevlâ-hu | : mevlâsına (efendisine) |
| eynemâ | : her nereye |
| yuveccih-hu | : onu yönlendirir, gönderir |
| lâ ye'ti | : getiremez |
| bi hayrin | : bir hayır |
| hel yestevî | : eşit (musavi) midir |
| huve | : o |
| ve men | : ve kimse, kişi |
| ye'muru | : emreder |
| bil adli (bi el adli) | : adalet ile |
| ve huve | : ve o |
| alâ sırâtın | : bir yol üzerinde |
| mustakîmin | : istikamet üzere (Allah'a yönlendirilmiş) olan |

