



| ve lev şâe allâhu | : ve eğer Allah dileseydi |
| le ceale-kum | : elbette sizi kıldı |
| ummeten | : bir ümmet |
| vâhideten | : bir tek |
| ve lâkin | : ve lâkin, fakat |
| yudıllu | : saptırır, dalâlette bırakır |
| men yeşâu | : dilediği kimseyi |
| ve yehdî | : ve hidayete erdirir |
| men yeşâu | : dilediği kimseyi |
| ve le tus'elunne | : ve elbette sorulacaksınız, sorgulanacaksınız |
| ammâ (an mâ) | : şeylerden |
| kuntum | : siz oldunuz |
| ta'melûne | : yapıyorsunuz |

