



| ve lâ takrebû | : ve yaklaşmayın |
| mâle el yetîmi | : yetimin malına |
| illâ | : ancak, den başka (şekilde), olmadıkça |
| bi elletî | : o şey ile, ki o |
| hiye | : o |
| ahsenu | : en güzel |
| hattâ yebluga | : erişinceye kadar |
| eşudde-hu | : onun en kuvvetli (bulûğ) çağı |
| ve evfû | : ve vefa gösterin, yerine getirin, ifa edin |
| bi el ahdi | : ahde |
| inne el ahde | : muhakkak ki ahd |
| kâne | : oldu |
| mes'ûlen | : mes'ul, sorumlu |

