



| kulid'ûllezîne (kul udû ellezîne) | : 'o kimseleri davet edin' de |
| zeamtum | : zanda bulundunuz |
| min dûni-hi | : ondan başka |
| fe | : o zaman, oysa, halbuki |
| lâ yemlikûne | : güçleri yetmez, güce malik (sahip) değiller |
| keşfe | : giderdi, kaldırdı |
| ed durri | : darlık, sıkıntı |
| an-kum | : sizden |
| ve lâ tahvîlen | : ve değiştirme olmaz |

