



| mâ | : yoktur |
| lehum | : onların |
| bi-hi | : ona ait, ona dair |
| min ılmin | : (ilimden) bir ilimleri |
| ve lâ | : ve yoktur |
| li âbâi-him | : onların babalarının, atalarının |
| keburet | : çok büyük, büyük oldu |
| kelimeten | : bir kelime |
| tahrucu | : çıkıyor |
| min efvâhi-him | : ağızlarından |
| in yekûlûne | : söylerlerse |
| illâ | : ancak, sadece |
| keziben | : yalan (olarak) |

