



| kâle | : dedi |
| mâ mekken-nî | : beni kuvvetlendirdiği (desteklediği) şeyler |
| fîhi | : onda, hakkında, o konuda |
| rabbî | : benim Rabbim |
| hayrun | : daha hayırlı |
| fe | : öyleyse, şimdi |
| eînû-nî | : bana yardım edin |
| bi kuvvetin | : güçle, kuvvetle |
| ec'al | : yapayım |
| beyne-kum ve beyne-hum | : onlarla sizin aranıza |
| redmen | : çok sağlam engel |

