



| vedde | : sevdi, diledi, istedi, arzu etti 2 - kesîrun |
| min ehli el kitâbi | : kitap ehlinden, kitap sahiplerinden |
| lev yeruddûne-kum | : keşke sizi döndürseler, döndürebilseler |
| min ba'di | : sonradan, sonra |
| îmâni-kum | : sizin îmânınız |
| kuffâran | : küfür |
| haseden | : haset, çekememezlik |
| min indi | : yanından |
| enfusi-him | : onların nefsleri |
| min ba'di | : sonradan, daha sonradan |
| mâ | : şey |
| tebeyyene | : beyan oldu, açıklandı |
| lehum | : onlar için, onlara |
| el hakku | : hak, gerçek |
| fa'fû (fe a'fû) | : o zaman affedin |
| ve asfehû | : ve hoşgörün |
| hattâ ye'tiye | : gelinceye kadar |
| allâhu | : Allah |
| bi emri-hî | : onun emri |
| inne | : muhakkak |
| allâhe | : Allah |
| alâ kulli şey'in | : herşeye |
| kadîrun | : kaadir, gücü yeten |

