



| fe | : fakat, artık |
| men | : kim ise |
| hâfe | : korktu |
| min | : den |
| mûsın | : vasiyet eden |
| cenefen | : haktan uzaklaşarak |
| ev | : veya |
| ismen | : günah işleyerek, günaha girerek |
| fe | : artık, böylece, bu sebeple |
| aslaha | : ıslâh etti, düzeltti |
| beyne-hum | : onların arası |
| fe | : o zaman, o taktirde, bu durumda |
| lâ isme aleyhi | : onun üzerine bir günah yoktur |
| inne | : muhakkak |
| allâhe | : Allah |
| gafûrun | : gafur, mağfiret eden, bağışlayan |
| rahîmun | : rahîm olan, rahmet nurunun sahibi |

