



| fe | : o zaman, sonra |
| telekkâ | : telâkki etti, aldı, öğrendi |
| âdemu | : Âdem |
| min rabbi-hi | : Rabbinden |
| kelimâtin | : kelimeler |
| fe tâbe aleyhi | : böylece onun tövbesini kabul etti |
| inne-hu | : muhakkak ki o, çünkü o |
| huve | : o |
| et tevvâbu | : tövbeleri kabul eden |
| er rahîmu | : Rahim esmasıyla tecelli eden |

