



| ellezî | : ki o, odur |
| ceale | : kıldı, yaptı |
| lekum | : sizin için, size |
| el arda | : yeryüzü |
| mehden | : beşik, döşek |
| ve seleke | : ve açtı |
| lekum | : sizin için, size |
| fî-hâ | : orada |
| subulen | : yollar |
| ve enzele | : ve indirdi |
| min es semâi | : semadan |
| mâen | : su |
| fe | : böylece, bundan sonra |
| ahrec-nâ | : çıkardık |
| bi-hi | : onunla |
| ezvâcen | : çiftler |
| min nebâtin | : bitkiden, nebattan |
| şettâ | : ayrı ayrı, farklı farklı |

