



| kâle | : dedi |
| yebneumme (ya ibne umme) | : ey annemin oğlu |
| lâ te'huz | : tutma |
| bi lıhyetî | : sakalımı |
| ve lâ bi re'sî | : ve başımı yapma |
| in-nî haşîtu | : gerçekten ben korktum, endişe ettim |
| en tekûle | : senin söylemen (demen) |
| ferrak-te | : sen ayrılık çıkardın |
| beyne benî isrâîle | : İsrailoğulları arasında |
| ve lem terkub | : ve murakabe etmedin, gözetmedin |
| kavlî | : benim sözüm |

