



| fe ke eyyin | : böylece niceleri gibi |
| min karyetin | : ülkelerden |
| ehleknâ-hâ | : onu helâk ettik |
| ve hiye | : ve o |
| zâlimetun | : zalimler |
| fe hiye | : artık o |
| hâviyetun alâ | : üzerine çökmüş, yıkılmış |
| urûşi-hâ | : onun çatısı, tavanı |
| ve bi'rin | : ve kuyu |
| muattalatin | : terkedilmiş, boş |
| ve kasrın | : ve köşkler, saraylar |
| meşîdin | : yüksek bina |

