



| li yec'ale | : kılmak içindir |
| mâ yulkı | : şey(ler) ilka eder, ulaştırır |
| eş şeytânu | : şeytan |
| fitneten | : fitne, imtihan |
| li ellezîne | : o kimseler için |
| fî kulûbi-him | : onların kalplerinde |
| maradun | : maraz, hastalık |
| ve el kâsiyeti | : ve kasiyet, kararma |
| kulûbu-hum | : onların kalpleri |
| ve inne | : ve muhakkak |
| ez zâlimîne | : zalimler |
| le | : mutlaka, gerçekten, elbette |
| fî şikâkın | : ayrılık içinde |
| baîdin | : uzak |

